Yaz aylarında pandemi kısıtlamalarının gevşetilmesi ile faaliyetleri azalan BisiDestek gönüllülerinin aralarındaki etkileşim bozulmadı ve takım kültürü gelişti. Bu nedenle beklenmeyen İzmir Depremi sonrasında en hızlı organize olan ekiplerden birisi olduk. Bayraklı ve Bornova bölgesindeki gönüllü sayımızın fazla olmasının da etkisi oldu bunda.
Depremden hemen sonra kaos durumunda ciddi bir trafik ve ulaşım problemi ortaya çıktı. Herkes yapıları boşaltmış ve arabalarına binmiş uzaklaşmaya çalışıyordu, bir yandan da yıkılan veya her an yıkılabilecek durumda olan binalar nedeniyle bazı kritik yollar kapalıydı. Depremden hemen sonra bir çok yardım ekibi ve aracı hedeflerine ulaşmada çok zorlandı. Depremden sonraki 1 hafta yolların kapalı olması ve yıkılan binaların bölgenin farklı yerlerinde dağınık lokasyonlarda olması bisikletli lojistiği doğal olarak devreye soktu.
AFAD ve Belediye gibi kamu kurumları dışında alana ilk gelenlerin arasında pekçok STK vardı. İletişim araçları vasıtasıyla bölgedeki ihtiyaçlar hızla belirleniyor ama lojistik konusunda problem yaşanıyordu. STK’ların araçlarının (araba, kamyonet, vs.) afet alanlarına girmesi problem oluyordu. Ana ihtiyaç kalemleri karşılansa da, yıkılan bir binanın oradaki afet alanına özel veya eksik kalmış acil bir malzeme/ekipman ihtiyacı bildirilebiliyordu. Bu bildirimlerdeki ihtiyaçlar az miktarda ama çok farklı kaynaklardan temin edilmesi gerekiyor ve 24 saat içinde çok değişken sıklıkta ve saatlerde olabiliyordu. Römorklu ve kargo donanımlı bisikletler ile sırt çantalı bisikletliler burada ilk başta özellikle STK’ların sözkonusu lojistik programını çözdü. Sonrasında sahada aktif görülen BisiDestek ekipleri AFAD’ın ve Belediye ekiplerinin ilgisini çekti ve kamu kurumları da çeşitli talepleri iletmeye başladı.
0 Ekim 2020’de yaşanan İzmir Depremi’nden 1 saat sonra bisidestek ekipleri sahada yerini aldı. Sosyal medya üzerinden yaptığımız çağrıya gelen ilk 3 talep çarpıcıydı.
Çağrı-1 : Kanser ilaçlarının ulaştırılması. Buca Helin Eczanesi
Çağrı-2 : Evlerine giremeyen ailelere bisidestek ekibiyle erzak ve su dağıtılması
Çağrı-3 : Manavkuyu’daki Turkcell baz istasyonuna kargo bisiklet ile jeneratör götürülmesi
Devam eden günlerde bisidestek ekibi Manavkuyu 75 nci Yıl parkına karavanını getirdi, çadırını kurdu ve 110 kişilik ekibiyle nöbet tutmaya başladı.
Depremin 2. gününden itibaren bu çadır, BisiDestek merkezi oldu, tüm lojistik operasyonu buradan yürütüldü, 24 saat sahada kalındı, gece nöbetçi ekipler oluşturuldu. Jeneratörden, bebek mamasına, ilaçtan battaniyeye pek çok çeşit malzeme nakliyesi problemi hızla çözüldü.
BisiDestek gönüllülerinin ortak bir özelliği, pek çoğunun kampçı olması. Bu özellikleri ile sahada özellikle çadır alanlarında pek çok problemi de hızla çözmeleri, onları ile sürekli destek istenen bir ekip haline getirdi. Örneğin çadır kurulumlarında BisiDestek ekipleri tüm kurumlardan daha hızlıydı. BisiDestek gönüllülerinin diğer bir özelliği gönüllülerin çok farklı disiplinlerden geliyor olması. Aralarında doktor, diş hekimi, avukat, öğrenci ve mühendisler, vb. gibi bir çok meslekten bisikletliyi barındıran BisiDestek’in bu yapısı da sorun/problem çözme beceri ve etkisini arttıran bir etkendi.